En son konular
Haberler
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Arama
Scratches (PC)
1 sayfadaki 1 sayfası
Scratches (PC)
Scratches (PC)
Macera oyunları genel olarak iki sınıfta tanımlanabilir. Birincisi; konunun ve hikâye akışının ön planda olduğu genellikle third person olarak oynanan macera oyunlarıdır. Bu tarz oyunlarda genellikle sürükleyici bir hikâye olur ve siz bu hikâye içerisine gömülü olan bulmacaları, bulmaca olduklarını fazla hissetmeden çözersiniz. Zaten bunu ne kadar hissetmezseniz oyun o kadar başarılıdır. Örnek olarak Lucas oyunlarını verebiliriz. İkincisi ise; ilkinin aksine bulmaca ağırlıklı ve first person oynanan macera oyunlarıdır. Siz habire bulmaca çözersiniz ve bulmacaları çözdükçe konuyu anlarsanız. Konu, hikâye o kadarda önemli değildir. Önemli olan birbirinden kaliteli ve zor bulmacalardır. Amaç bulmaca çözmektir.
İşte Scratches bu iki tanım arasına sıkışmış bir oyun. Ne tam olarak bulmaca ağırlıklı bir oyun, ne de tam olarak konu ağırlıklı bir oyun. Ha bu yorumlarından sakın oyunun kötü bir oyun olduğu kanısına varmayın. Tabii ki türe yenilikler getiren, klasik olacak bir oyun değil ama bir macera oyununda olması gereken her şeyi de içinde barındıran kaliteli bir oyun Scratches.
Arayüzü ile oyunumuzu incelemeye başlayacak olursak
Scratches, klasik bir point & click first person arayüze sahip. Faremizi gezdirerek karakterimizin sağa sola bakmasını sağlarken gitmek istediğimiz yere tıklayarak gidiyoruz. Sağ tuş ile envanterimize ulaşıyoruz. Klavyeye gereksinim neredeyse hiç yok. Ancak oyunun ekran geçişleri gerçekten çok kötü. Bizi bazen içerisinde bulunduğumuz ortamın havasından uzaklaştırıyor ve sadece resimlere baktığımız hissini veriyor. Sağa sola döndüğümüzde karşılaştığımız bu olay birazda göz yorucu. Bu sorun haricinde Scratches oldukça yüksek bir oynanabilirliğe sahip.
Gelelim hikâyeye. Oyuna başladığımızda kim olduğumuz, nerede olduğumuz ve ne yapmamız gerektiği hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Tek bildiğimiz daha önce hiç görmediğimiz, ürkütücü ve gizemli büyük bir malikâne içerisinde olduğumuz. Odamıza çıkıp eşyalarımızı yerleştirdikten sonra valizimizdeki bir mektubu okuduğumuzda konu biraz daha anlaşılıyor. Adımız Michael Arthaete. Burayı yakın bir arkadaşımız Jerry’den satın almışız. Amacımız ise üzerinde çalıştığımız kitabı burada bitirmek. Malikâne içerisindeki bütün eşyalarla beraber terk edilmiş ve birkaç gün önce bizim için temizlenmiş.
Ürkme
Malikâneyi araştırmaya koyulduğumuzda ise günlükler, notlar, resimler vs. içerisinden malikânenin eski sahipleri ve çözmemiz gereken lanetle, cinayetlerle ve deliliklerle baş başa kalıp bitirmemiz gereken romanımızı bir kenara itiyoruz. Yazının başındaki yorumlarımı hatırlarsanız oyunu tam olarak sınıflandıramadığımdan bahsetmiştim. Bunun en önemli sebebi, oyundaki bulmacalar. Bu tarz oyunlarda genellikle oldukça zor bulmacalar görürüz. Oyun maceradan çok bulmaca içerikli olacak diye beklerken hiçte öyle olmadığını gördüm. Aksine bulmacalar fazlasıyla basit. Kapalı kapıları açmamız gerekiyor, ya da karanlık yerleri aydınlatmamız gerekiyor, bazı cisimleri kullanabilmek için basit envanter trickleri vs. vs. ve bütün bunları pek de bulmaca çözdüğümüzü fark etmeden yapmamız gerektiği için yapıyoruz. Yeni macera oyuncuları için piksel arama sorunu son haddinde. Oldukça detaylı grafikler içerisinde nereyi incelemeniz ve hangi cisimleri almanız gerektiği konusunda ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz.
Macera oyunları genel olarak iki sınıfta tanımlanabilir. Birincisi; konunun ve hikâye akışının ön planda olduğu genellikle third person olarak oynanan macera oyunlarıdır. Bu tarz oyunlarda genellikle sürükleyici bir hikâye olur ve siz bu hikâye içerisine gömülü olan bulmacaları, bulmaca olduklarını fazla hissetmeden çözersiniz. Zaten bunu ne kadar hissetmezseniz oyun o kadar başarılıdır. Örnek olarak Lucas oyunlarını verebiliriz. İkincisi ise; ilkinin aksine bulmaca ağırlıklı ve first person oynanan macera oyunlarıdır. Siz habire bulmaca çözersiniz ve bulmacaları çözdükçe konuyu anlarsanız. Konu, hikâye o kadarda önemli değildir. Önemli olan birbirinden kaliteli ve zor bulmacalardır. Amaç bulmaca çözmektir.
İşte Scratches bu iki tanım arasına sıkışmış bir oyun. Ne tam olarak bulmaca ağırlıklı bir oyun, ne de tam olarak konu ağırlıklı bir oyun. Ha bu yorumlarından sakın oyunun kötü bir oyun olduğu kanısına varmayın. Tabii ki türe yenilikler getiren, klasik olacak bir oyun değil ama bir macera oyununda olması gereken her şeyi de içinde barındıran kaliteli bir oyun Scratches.
Arayüzü ile oyunumuzu incelemeye başlayacak olursak
Scratches, klasik bir point & click first person arayüze sahip. Faremizi gezdirerek karakterimizin sağa sola bakmasını sağlarken gitmek istediğimiz yere tıklayarak gidiyoruz. Sağ tuş ile envanterimize ulaşıyoruz. Klavyeye gereksinim neredeyse hiç yok. Ancak oyunun ekran geçişleri gerçekten çok kötü. Bizi bazen içerisinde bulunduğumuz ortamın havasından uzaklaştırıyor ve sadece resimlere baktığımız hissini veriyor. Sağa sola döndüğümüzde karşılaştığımız bu olay birazda göz yorucu. Bu sorun haricinde Scratches oldukça yüksek bir oynanabilirliğe sahip.
Gelelim hikâyeye. Oyuna başladığımızda kim olduğumuz, nerede olduğumuz ve ne yapmamız gerektiği hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Tek bildiğimiz daha önce hiç görmediğimiz, ürkütücü ve gizemli büyük bir malikâne içerisinde olduğumuz. Odamıza çıkıp eşyalarımızı yerleştirdikten sonra valizimizdeki bir mektubu okuduğumuzda konu biraz daha anlaşılıyor. Adımız Michael Arthaete. Burayı yakın bir arkadaşımız Jerry’den satın almışız. Amacımız ise üzerinde çalıştığımız kitabı burada bitirmek. Malikâne içerisindeki bütün eşyalarla beraber terk edilmiş ve birkaç gün önce bizim için temizlenmiş.
Ürkme
Malikâneyi araştırmaya koyulduğumuzda ise günlükler, notlar, resimler vs. içerisinden malikânenin eski sahipleri ve çözmemiz gereken lanetle, cinayetlerle ve deliliklerle baş başa kalıp bitirmemiz gereken romanımızı bir kenara itiyoruz. Yazının başındaki yorumlarımı hatırlarsanız oyunu tam olarak sınıflandıramadığımdan bahsetmiştim. Bunun en önemli sebebi, oyundaki bulmacalar. Bu tarz oyunlarda genellikle oldukça zor bulmacalar görürüz. Oyun maceradan çok bulmaca içerikli olacak diye beklerken hiçte öyle olmadığını gördüm. Aksine bulmacalar fazlasıyla basit. Kapalı kapıları açmamız gerekiyor, ya da karanlık yerleri aydınlatmamız gerekiyor, bazı cisimleri kullanabilmek için basit envanter trickleri vs. vs. ve bütün bunları pek de bulmaca çözdüğümüzü fark etmeden yapmamız gerektiği için yapıyoruz. Yeni macera oyuncuları için piksel arama sorunu son haddinde. Oldukça detaylı grafikler içerisinde nereyi incelemeniz ve hangi cisimleri almanız gerektiği konusunda ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz.
FaTiH- Deneme moderatör
- Mesaj Sayısı : 260
Kayıt tarihi : 05/07/08
Nerden : кσηуα
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Tem. 08, 2008 5:24 pm tarafından undersoul
» Temel Fıkralarından ''SİNYAL''
Salı Tem. 08, 2008 12:00 am tarafından centergum
» Delidir Ne Yapsa Yeridir
Ptsi Tem. 07, 2008 11:49 pm tarafından centergum
» Kayınvalide
Ptsi Tem. 07, 2008 7:33 am tarafından MyNaX
» Gözlerim bozuk
Ptsi Tem. 07, 2008 7:32 am tarafından MyNaX
» Bekle Kurusun
Ptsi Tem. 07, 2008 7:31 am tarafından MyNaX
» Başçavuş Albayı tutuklayacakmış
Ptsi Tem. 07, 2008 7:31 am tarafından MyNaX
» Hristiyan ve Yahudi
Ptsi Tem. 07, 2008 7:29 am tarafından MyNaX
» Sıfırdan itibaren
Ptsi Tem. 07, 2008 7:27 am tarafından MyNaX