En son konular
Haberler
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Arama
SAS: Anti - Terror Force (PC)
1 sayfadaki 1 sayfası
SAS: Anti - Terror Force (PC)
SAS: Anti - Terror Force (PC)
Genel olarak bir oyunu incelerken yanımda bir kağıt kalem bulunur. İncelemede kağıda bir şeyler karalarım, oyun hakkında bir şeyler yazarım. SAS: Anti –Terror Force başlarken kağıt bomboş yanımda duruyordu. Oyun ile iyice haşır neşir olduğum zaman üzerinde bir çizik dahi yoktu. İnceleme yazısı yazmaya başladım ve hala bana bembeyaz bir şekilde bakıyordu. İncelemede aslında bomboş olan bir oyun hakkında ne yazayım diye düşünüyorum. Bir Editörün belki de en büyük sorunlarından biri yazmaktır. Bazı zamanlar yazacak bir şey bulamayabiliyorsunuz. Dışarıdan işimiz kolay gibi gözükse de, aslında pek o kadar da kolay değil. Neyse şu kıymeti bilinmeyen Anti – Terör oyunumuz hakkında bir şeyler dökmeye başlayalım.
Where Dead Angels Lie
SAS: Anti – Terror Force’un içeriği adından hemen belli oluyor. Anti – Terör ekibinin bir üyesiyiz ve çeşitli görevlere çıkıyoruz. Yaptığımız görevler belli olan konspet üzerinde gidiyor. Teröristleri etkisiz hale getir, rehineleri kurtar, bombayı imha et vb... bilinen değişmeyen işler içinde gidip geliyoruz. Yaptıklarımız klasik olsa da oyun bunları, sizlere karşı zevkli bir şekilde oynattırmıyor. Çünkü SAS: Anti – Terror Force son derece rezalet bir oyun.
Temel öğelerden grafikler son derece berbat. Kaplama, çevre çizimi, renkler vs... tüm hepsi kötü bir şekilde gözümüzü bozabiliyor. Modellemeler ise oynarken sizi güldürebilecek cinsten, karşınıza çıkan düşmanlarınız maskeli ve kurbağa gözlü tasfir edilmiş. Sanki mitolojideki yaratıklar gibi karşınıza çıkıyorlar. Efektler son derece başarısız, tabiri cazi ise aslında yok demek daha mantıklı. Grafiklerin faciasından sonra seslerinde ondan aşağı kalmadığını anlıyoruz. Bizlere oyun başında görevleri anlatan, sanki gitmesi için acelesi varmış gibi konuşan bir dış ses var. Silah seslerinin hepsi aynı “dıkşın dıkşın” bir şekilde takılıyorlar. Karakterimizin sesi çıkmıyor, sanki adamın dili yok. Ölürken bile sessiz ve çevreyi rahatsız etmeyecek bir biçimde ölüyor. Düşmanlardan ise çıkan sesler aynı hep. Birinin sesi bir diğerinden farklı değil, mübarekler sanki klonlanmışlar, aynılar. Bu bağırışı duymak isterseniz, düşmanınızı öldürmeniz gerekir, ama bunu da becerebilirseniz. Arka planda çalan müzik ise uykunuzu getirmekten başka bir iş yapmıyor. sürekli olarak aynı monoton tonda öylece çalıp duruyor.
Grafik ve ses olmayınca yapay zekada olmuyor. Düşmanlarınızın yaptıkları hareketler durduğu yerde eğilip kalkmak gibi ufak bir jimnastik hareketinden oluşuyor. Ancak onları zorlu yapan gerçek attıkları her merminin sizi direk tutturması. Herhangi bir odanın içine girmeye kalktığınız zaman, kapının krişine çarpan mermileri görebiliyorsunuz. Bunları kim atıyor demeye kalmadan hayata veda ediyorsunuz. Karşımıza da böyle dengesiz acımasız düşmanlarımız var. Zorluk seviyesini arttırdığınız zaman 3 kurşun yerine tek kurşunda ölme gibi bir durum söz konusu oluyor.
Maha Kali
SAS’da bir çok bug bulunuyor. Bir anlatımı hemen geçmek için ESC yapsanız dahi siyah siyah kareler gözüne giriyor. Oyunda zıplama denilen bir olay yok. Sanki yerçekimi 2 kat kuvvetlenmiş gibi sürekli olarak kazık gibi dikiliyorsunuz. eğilme hareketi yapabilirken zıplama yok ilginç bir durum. Oyununuz görev başında Save ediliyor, fakat oyun içinde kaydedemiyoruz. Bu duruma düşmanlarımızın keskin nişancılığı da üstüne eklenince yapımcılara bol bol küfür edebiliyoruz. Faremiz en dibe kadar inemiyor, sadece belli bir açıda kalıyor. Oyun içinde bilinen klasik silahlar bulunuyor. Sniper, tabanca, el bombası vb... tanıdık simalar kullandıklarımız arasında yer alıyor. Bölüm tasarımları kafamızı karıştırabiliyor. Bir odaya geçmek ve merdivenleri çıkmak için labirent gibi oradan buraya dolanıyoruz. Bunu kolaylaştırmak için harita bile yer almıyor. Hislerimize güvenerek ilerliyoruz.
Son derece sıradan başarısız bir oyun olan SAS: Anti – Terror Force, uzak durulması gereken bir yapım. SAS bundan 10 sene önce çıksaymış tutabilelecek bir oyunmuş. İlk Doom veya ilk Quake gibi oyunlar ile bu konuda kapışabilir. Bu kadar kötü grafiklere rağmen sistem kastırabiliyor. Land Of The Dead bile bu oyundan daha iyidir. o hiç değilse düşük sistemlerde oynanıyordu. Sizler bu yazıyı okurken bende ara başlıklarıma vesile olan Dissection’u dinleyip SAS’ın bıraktığı zehiri üzerimden atabileyim.
Genel olarak bir oyunu incelerken yanımda bir kağıt kalem bulunur. İncelemede kağıda bir şeyler karalarım, oyun hakkında bir şeyler yazarım. SAS: Anti –Terror Force başlarken kağıt bomboş yanımda duruyordu. Oyun ile iyice haşır neşir olduğum zaman üzerinde bir çizik dahi yoktu. İnceleme yazısı yazmaya başladım ve hala bana bembeyaz bir şekilde bakıyordu. İncelemede aslında bomboş olan bir oyun hakkında ne yazayım diye düşünüyorum. Bir Editörün belki de en büyük sorunlarından biri yazmaktır. Bazı zamanlar yazacak bir şey bulamayabiliyorsunuz. Dışarıdan işimiz kolay gibi gözükse de, aslında pek o kadar da kolay değil. Neyse şu kıymeti bilinmeyen Anti – Terör oyunumuz hakkında bir şeyler dökmeye başlayalım.
Where Dead Angels Lie
SAS: Anti – Terror Force’un içeriği adından hemen belli oluyor. Anti – Terör ekibinin bir üyesiyiz ve çeşitli görevlere çıkıyoruz. Yaptığımız görevler belli olan konspet üzerinde gidiyor. Teröristleri etkisiz hale getir, rehineleri kurtar, bombayı imha et vb... bilinen değişmeyen işler içinde gidip geliyoruz. Yaptıklarımız klasik olsa da oyun bunları, sizlere karşı zevkli bir şekilde oynattırmıyor. Çünkü SAS: Anti – Terror Force son derece rezalet bir oyun.
Temel öğelerden grafikler son derece berbat. Kaplama, çevre çizimi, renkler vs... tüm hepsi kötü bir şekilde gözümüzü bozabiliyor. Modellemeler ise oynarken sizi güldürebilecek cinsten, karşınıza çıkan düşmanlarınız maskeli ve kurbağa gözlü tasfir edilmiş. Sanki mitolojideki yaratıklar gibi karşınıza çıkıyorlar. Efektler son derece başarısız, tabiri cazi ise aslında yok demek daha mantıklı. Grafiklerin faciasından sonra seslerinde ondan aşağı kalmadığını anlıyoruz. Bizlere oyun başında görevleri anlatan, sanki gitmesi için acelesi varmış gibi konuşan bir dış ses var. Silah seslerinin hepsi aynı “dıkşın dıkşın” bir şekilde takılıyorlar. Karakterimizin sesi çıkmıyor, sanki adamın dili yok. Ölürken bile sessiz ve çevreyi rahatsız etmeyecek bir biçimde ölüyor. Düşmanlardan ise çıkan sesler aynı hep. Birinin sesi bir diğerinden farklı değil, mübarekler sanki klonlanmışlar, aynılar. Bu bağırışı duymak isterseniz, düşmanınızı öldürmeniz gerekir, ama bunu da becerebilirseniz. Arka planda çalan müzik ise uykunuzu getirmekten başka bir iş yapmıyor. sürekli olarak aynı monoton tonda öylece çalıp duruyor.
Grafik ve ses olmayınca yapay zekada olmuyor. Düşmanlarınızın yaptıkları hareketler durduğu yerde eğilip kalkmak gibi ufak bir jimnastik hareketinden oluşuyor. Ancak onları zorlu yapan gerçek attıkları her merminin sizi direk tutturması. Herhangi bir odanın içine girmeye kalktığınız zaman, kapının krişine çarpan mermileri görebiliyorsunuz. Bunları kim atıyor demeye kalmadan hayata veda ediyorsunuz. Karşımıza da böyle dengesiz acımasız düşmanlarımız var. Zorluk seviyesini arttırdığınız zaman 3 kurşun yerine tek kurşunda ölme gibi bir durum söz konusu oluyor.
Maha Kali
SAS’da bir çok bug bulunuyor. Bir anlatımı hemen geçmek için ESC yapsanız dahi siyah siyah kareler gözüne giriyor. Oyunda zıplama denilen bir olay yok. Sanki yerçekimi 2 kat kuvvetlenmiş gibi sürekli olarak kazık gibi dikiliyorsunuz. eğilme hareketi yapabilirken zıplama yok ilginç bir durum. Oyununuz görev başında Save ediliyor, fakat oyun içinde kaydedemiyoruz. Bu duruma düşmanlarımızın keskin nişancılığı da üstüne eklenince yapımcılara bol bol küfür edebiliyoruz. Faremiz en dibe kadar inemiyor, sadece belli bir açıda kalıyor. Oyun içinde bilinen klasik silahlar bulunuyor. Sniper, tabanca, el bombası vb... tanıdık simalar kullandıklarımız arasında yer alıyor. Bölüm tasarımları kafamızı karıştırabiliyor. Bir odaya geçmek ve merdivenleri çıkmak için labirent gibi oradan buraya dolanıyoruz. Bunu kolaylaştırmak için harita bile yer almıyor. Hislerimize güvenerek ilerliyoruz.
Son derece sıradan başarısız bir oyun olan SAS: Anti – Terror Force, uzak durulması gereken bir yapım. SAS bundan 10 sene önce çıksaymış tutabilelecek bir oyunmuş. İlk Doom veya ilk Quake gibi oyunlar ile bu konuda kapışabilir. Bu kadar kötü grafiklere rağmen sistem kastırabiliyor. Land Of The Dead bile bu oyundan daha iyidir. o hiç değilse düşük sistemlerde oynanıyordu. Sizler bu yazıyı okurken bende ara başlıklarıma vesile olan Dissection’u dinleyip SAS’ın bıraktığı zehiri üzerimden atabileyim.
FaTiH- Deneme moderatör
- Mesaj Sayısı : 260
Kayıt tarihi : 05/07/08
Nerden : кσηуα
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Tem. 08, 2008 5:24 pm tarafından undersoul
» Temel Fıkralarından ''SİNYAL''
Salı Tem. 08, 2008 12:00 am tarafından centergum
» Delidir Ne Yapsa Yeridir
Ptsi Tem. 07, 2008 11:49 pm tarafından centergum
» Kayınvalide
Ptsi Tem. 07, 2008 7:33 am tarafından MyNaX
» Gözlerim bozuk
Ptsi Tem. 07, 2008 7:32 am tarafından MyNaX
» Bekle Kurusun
Ptsi Tem. 07, 2008 7:31 am tarafından MyNaX
» Başçavuş Albayı tutuklayacakmış
Ptsi Tem. 07, 2008 7:31 am tarafından MyNaX
» Hristiyan ve Yahudi
Ptsi Tem. 07, 2008 7:29 am tarafından MyNaX
» Sıfırdan itibaren
Ptsi Tem. 07, 2008 7:27 am tarafından MyNaX